14 Aralık 2007 Cuma

Efrasiyab'ın Hikayeleri

Eski zamanlarin birinde Anadolu'nun bir köyünde yaşayan bir kabadayı vardır. Herkese korku salan bu adam bir gün Ölüm'ün soğuk nefesini ensesinde hissedince kendi korkuya düşer. Ölüm gelmiş ve onun canını almak istemiştir. Ancak kabadayı, kabadayılık raconu gereği ölüme kafa tutar ve onunla bahse girer.Kazanırsa fazladan 100 sene yaşayacaktır ancak kaybederse kendi ruhuyla birlikte bir başkasının canını daha teslim edecektir ölüme. Ölüm bunun için kabadayıya o günün akşamına kadar vakit tanır. O arada kendi gidip alması gereken diğer canı alacaktır. Bu can da yetmişini aşmış Cezzar Dede'ye aittir. Cezzar Dede de ölümden korkar ancak yine de sakin karşılar onu. Çünkü artık çok yaşlıdır ve zamanının dolduğunu bilmektedir. Ancak Ölüm geldiği sırada torunları da evdedir ve onların önünde ruhunu teslim etmek istemez Cezzar Dede. Ölüm de onun uysallığını görünce kabadayıya tanıdığı şansı ona da tanıması gerektiğini düşünür ve Cezzar Dede'ye oyun teklif eder.

Amaç kazanmak değil yalnızca oyunun tadına varmaktır. Oyun, bir konu seçip o konu üzerinde hikayeler anlatmaktır. Cezzar Dede anlatacağı her hikaye için fazladan 1 saat kazanacaktır. Ve böylece hikayeler başlar..

Öyle hikayeler ki, günümüzde Süperman olarak bildiğimiz Clark Kent'i İhsan Oktay ANAR'ın kalemiyle bu kitapta Gülerk Kent olarak bulmak mümkündür.. /Ekim 2006

2 yorum:

Burcu SezeR dedi ki...

İhsan Oktay Anar kendine has muhteşem üslubun sahibi... Puslu Kıtalar atlası, Suskunlar... Daha çok yazsa okusak, hayal dünyamız festivale dönüşse...

Burcu SezeR dedi ki...

"Hac hikayesi" beni yerlere yatırmıştır.. =)Bak yine aklıma geldi =)))